bugün

entry'ler (227)

alef dizisi

Özellikle 4. bölümünün açılış sahnesiyle oldukça etkilemiş olan, tasavvuf ögeleriyle bezenmiş, bir blutv & fx ortak yapımı polisiye dizisi. Ahmet Mümtaz Taylan'ın oyunculuğunu, Emin Alper'in ise yönetmenliği konuşturduğu yapımdır. Bölüm sürelerinin kısa olması dışında senaryonun ilgi çekiciliği, müzikleri ve oyuncu kadrosu ile oldukça beğenimi kazanmıştır. Özellikle sufizme, Osmanlı dönemindeki tarikat/tekkelere dair okumalar yapmayı seven biri olarak dizi gayet hoşuma gitti.
Bu arada dizinin müzikleri, Türkiye'de mistik, sufi müziğin kralı denebilecek olan Mercan dede'ye ait, özellikle jenerik muhteşem olmuş.
(bkz: mercan dede)
(bkz: emin alper)

alef dizisi

4. bölümüne hayran kaldığım dizi. Zikir sahneleri bayağı etkileyiciydi, özellikle de açılış sahnesi iyi çekilmiş.

a knife in the dark

Lotr serisi için Howard Shore tarafından bestelenmiş muazzam müzik aşağıya Danimarka senfoni orkestrası nın harika performansının linkini bırakıyorum;

https://youtu.be/LZ0w3Lig9Cg

Bestenin sözleri de ilgi çekici, Türkçe altyazılı versiyonu;

https://youtu.be/upYXwD3OqzE

Bu arada, The Fellowship of the Ring birinci kitap 11. bölüm ismi,
(bkz: karanlıkta bir bıçak)

öyle bir şey yazın ki sahibinin sesiyle okuyalım

hocam yalnız bu lafın bana; George Best'in, 81 senesinde San Jose Earthquakes'e attığı klas golü hatırlattı.

hiç evlenmezsek ne olur

vergi rekortmeni.
(bkz: çok yakında)

devrimci vs ülkücü

devrimcilerin, sadece entelektüellik farkıyla bile alabileceği kapışmadır.

the lighthouse

aşırı derecede psikopat ve çoğu sahnesinin izleyiciyi zorladığı 2019 yapımı, siyah beyaz olan bir robert eggers filmi. gerilimi son derece iyi işleyen, iki deniz feneri işçisinin yalnızlıkla ve birbiriyle olan mücadelesini, robert pattinson ve willem dafoe'nin muhteşem performansları eşliğinde seyrediyorsunuz. 8/10

satantango

Macar yönetmen Bela Tarr'ın 94 yapımı siyah beyaz olarak çekilmiş sanat filmidir, 7.5 saat olmasından dolayı kolay kolay seyredilmeyen fakat seveni bol olan bir yapımdır. Dizi izler gibi düşünüldüğünde parça parça izlenebilir, sinema geek i olmak isteyenlerin mutlak suretle seyretmesi gerekmektedir. Bir diğer filmi Torino Atı da izlenmesi gereken filmlerindendir.

kitap alıntıları

''Kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığını artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı. O zaman dileğime kavuşurdum...''

Sadık Hidayet - Kör Baykuş

sosyalizm

Varılması gereken noktadır, eşitlik, özgürlük, adalet gibi kavramları içinde bulundurur. işçiden-emekçiden yana olan bir ideolojidir.

en iyi film müzikleri

Eternity and a day (1998) - Theo Angelopoulos;
https://youtu.be/RVRPCnl3-HI

Barry Lyndon (1975) - Stanley Kubrick;
https://youtu.be/AWMR79IMQ-M

Ahlat Ağacı (2018) - Nuri Bilge Ceylan;
https://youtu.be/EV_QpLEQ2GY

sözlük yazarlarının en son aldığı kitaplar

En son Louis-Ferdinand Céline'nin Taksitle Ölüm ve Gecenin Sonuna Yolculuk isimli kitaplarını aldım. Kral Lear bittiği gibi okuyacağım, çok merak ettiğim bir yazar kendisi.

katarsis

Katarsis, Aristoteles'in Poetica adlı eserinden alınmıştır ve ilgili yapıtta trajedinin izleyiciler üzerindeki etkisini anlatır. Kelime anlamı iç arınma veya duygusal boşalımdır. Psikolojide katarsis, negatif duygularımızı boşalttığımız bir yöntem olarak açıklanabilir. Aristoteles'e göre, insanların kendi problemlerini dışarı yansıtmak, onları hissetmek ve sonunda da onlardan kurtulmak için, sadece anlatılan hikayelerin ana karakterleriyle bağ kurmaları gerekmekteydi.

gecenin şiiri

" donyağından yapılmış sabunların 
ürkütüp sindirdiği gözlerim vardı - ağır - 
ağır yani çoraplı ve sürgün doğmanın 
taşınmaz kıldığı. 
ben şenlikçisiydim pıhtı kanın 
keten helvacılardan, bileycilerden 
rugan çizme giyilen çağlardan geçerdim 
barutun ve susamanın güzelliğiyle 
tek yatmanın akmayan yüzüyle geçerdim. 
oraya, göğsüme iliklediğim hayvanı ayartmadan 
direnmenin mayasını ellemeye. 
gün dönerdi, benzi solardı kahkahamın 
kapardım kapımı gevşeyen bir yanımla 
ve hergece yatağımda bir engerek bulmanın 
süregen iğrentisiyle dolardım, sesim 
öylece - kusmuk gibi - kalırdı ağzımda. 

çünkü heryerde bir göğün ufak kaldığı vardı 
- akşama özgü göğsümü açardım 
ey mutlu seri penceresi doğanın - 
heryerde köpeksi koklaşmaların sürüp gittiği vardı 
uyurken bir kadına doyar gibi kanardı ayaklarım 
kanardı ve bir irin seliyle boğulurdum hersabah. 

oysa babam bilirdi yaşadığını aptes alırdı çünkü 
anlatacak şeyleri vardı, eğilip kalkmaları 
dualar okuması, doğum sancılarıyla bırakıp gitmesi anamı. 
ah, göğe uzatıyorum bir cumartesiyi 
hayın bir çalgıyı kuşanıyorum göğün huysuz kuşlarıyla 
gök! bir kahkahaya geçirdikçe dişlerimi 
bir tabut kalmıştır akşam olmaya 
bir tabut beklenen bir aydınlıktır 
beklenen bir ses gibi avlularda. 
anam kirliserin penceresinde doğanın 
uykusu ayaklanır kanı birikir saçlarına 
gözlerine uyuşuk bir hınç siner artık 
ölü bir erkeği almıştır yatağına 
o soğuk ölüyü, o kurutulmuş anıyı 
birdenbire benim ağzıma takılır herşey 
giderim akşama özgü göğsümü açmaya. 

ben nereye adımı yazsam 
nereyi göstersem parmaklarımla 
orası şapkalar yüklü bir vagondur, 
nerede daralmış görsem bir adamı 
akşamın güzel buğusunda eli-ayağı tutulmuş 
bir çiçeğe uzanırken utandığını görsem 
işte iğrentim yayılıyor derim, işte sırtlanlar soluyor ellerimde 
kuşlar çoktan kapamışlar tarlalarını. 
o zaman bir üzünç aralığında - herkes gibi - başlar korkum. 

ey irin mutluluğu! 
ey durmayıp ağrıyan kemiği usumun! 
uğunursam beni hazdan delirten hayvanın ortasında 
ben koşarken derelerde birikirse çocukluğum, 
piçliğim birikirse sesimin o hıncahınç boşluğunda 
coşkunun en sağlam atıyla geliyorum 
sövgüm büyüyor, ağartıyor günümü. 
tan! ölü bir keçiyle saçlarımı taramanın vaktidir 
sarı bir bilincin ötesini ellemek istemenin 
bir üzünç aralığındayız artık tan! 
savulun, çıplaklığım geliyor ardımdan. "

Bakmaklar - ismet Özel

haluk bilginer

tartışmasız Türkiye'nin en iyi ve en başarılı oyuncusudur, şuana kadar hemen hemen içinde bulunduğu her projeyi seyretmiş ve kendisine hayran bir adam olarak ben zaten Uluslararası Emmy Ödülleri ni kazanacağını rahatlıkla tahmin ediyordum. Şahsiyet dizisinde tam bir goat performansı izletmiştir, kendisini tebrik ediyorum. Yakın zamanda Konya'da Kral Lear isimli oyunu ile canlı performansını seyredecek olmaktan dolayı da oldukça memnunum.

asu maralman

"Bağrı yanık dostlara" öyle mükemmel bir şarkıdır ki yıllardır hiç sıkılmadan bıkmadan dinletir kendini. 45'liğini bulursam mutlaka alacağım bir gün.

25 kasım 2019 taksim olayları

25 Kasım kadına yönelik şiddeti önleme gününde, Taksim'de kadınlara biber gazı ve plastik mermi ile müdahale edilen yerdir Türkiye.

solcuları terörist ilan etmek

ülkemiz sağcılarına has bir durumdur. Bir yerde solcu gördüklerinde direkt olarak terörist ve kafir damgası vururlar, çünkü cahil ve yobazlardır, okumayı araştırmayı pek sevmezler, milliyetçilik arkasına sığınarak aforizmalar satarlar, işlerine geldikleri gibi konuşur nerde menfaat varsa orda biterler.her şeyi kestirip atarlar çünkü beyinleri derin muhabbetleri kabul etmez.Sadece genelleme yaparak konuşurlar.

solcuların ülkeye faydası

insanlara beyinlerini nasıl kullanabileceklerini göstermek, sorgulama yeteneğine sahip olmak, eleştirel bir yapıya sahip olmak, çok okuyarak ve seyrederek ülkenin kitap okuyan ve sinema tiyatro ya ilgi duyan yüzdesini arttırmak, ezilenin ve haksızlığa uğrayanların yanında olmak...
daha sayayım mı?

freddie mercury

Queen grubunun efsanevi solistidir kendisi.